Osmanlı ve Selçuklu mimarisinden esinlenerek inşa edilen görkemli yapı Ajwa, bir kervansarayı andıran görüntüsüyle konuklarını geçmişe götürüyor. En ince ayrıntısına kadar ince işçilik ve sanatsal dokunuşlar ile tasarlanan yapı, alışılmışın dışında bir deneyim kazandırmak için kolları sıvamış adeta. Böylelikle gelen her misafirinde unutulmaz anılar bırakmayı başarabilmiş. Hem simgesel hem eşi benzeri olmayan hem de ihtişamlı olarak nitelendirebileceğimiz otel 90 dönümlük bir arazi üzerine kurulmuştur. Yaşayan mutfak olarak nitelendirdikleri restoranlarında taze toplanan yiyecekler ile hazırlanan yemekler servis edilirken yalnızca bununla kalmıyor ve çeşitli atölyeler ile farklı tecrübeler edinmenize ön ayak oluyor.
Yalnız belirtmemiz de fayda var ki masalarınıza taze toplanarak servis edilen bu ürünler yerel tohumlar kullanılarak mevsimlerine göre ekiliyor. Akabinde olgunlaştığı zaman siz değerli misafirleri ile buluşturuyorlar.Peki sadece bunlarla mı sınırlı kalıyor? Elbette ki hayır! Kendi çay ve baharatlarını da kendileri üretiyorlar. Elma, armut, ayva, vişne, kiraz, nâr, şeftali, nektarin, kayısı, erik, portakal, incir, ginkgo, badem, zeytin, üzüm, adaçayı, ıhlamur, hanımeli, kekik, biberiye, nane, lavanta ve fesleğen gibi pek çok bitkiden elde ettikleri ürünleri sizler ile paylaşmaktan büyük keyif alıyorlar.
Ürgüp’e bağlı Mustafapaşa Köyü’nde faaliyet gösteren otel toplamda 98 odasıyla Keyvensaray, Sakura ve Sanat Çarşısı isimlerini verdikleri üç binaya yayılmıştır. Her biri farklı ölçülerde olan binalar farklı manzara ve imkanlara sahiptir. Hele o binalar çevreleyen peyzajı yok mu… Endemik bitkiler ile süslü olan bahçesinde meyve ağaçlarından tutun, sebzelerin toplandığı alana, çocuk kulübüne, hayvanat bahçesine ve Beydere Vadisi’ne bağlanan yürüyüş yoluna kadar oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır.